Adolf Hitler ve Vril Kızlar - Nazi Yüksek Uzaylı Teknolojisi Gerçeği

2. Dünya Savaşı'nda yapılan gizli silah ve mucizeleri gerçekleştiren gruptur. Açılan bazı konularda bu grubun adı geçer. Vril'in kurulma sebebi, bizi ezecek olan ırk'ı yaratma ve insan üstü enerji ve  silahları icat etmek. Bu gizli örgüt Adolf Hitler'in isteği ile Almanya/Berlin'de kurulmuştur. Adolf Hitler Vril sembolü Nazi Almanya'sının yaptığı inannılmaz icatların (v1, v2, jet motor, gece görünüşü, uçan daireler)  hepsi çağının üzerisindeydi. Halk bu duruma, "onlar uzaylılardan yardım alıyordu" şeklinde yorumlar. Uçaklar dünyada ilk üretildiğinden beri hep yavaş halde gelişmişlerdir. İlk 3 kanatlı yapılır, daha sonra 2 ve 2. dünya savaşı yakınlarında tek kanata düşürülmüştür. 2. Dünya savaş'ı sırasında Almanya'da hızla gelişip, jet motor ila donaltılmıştır. Peki bu gelişim nasıl olmuştur ? Vergeltnngswaffe 1-2, yani V1 roket. Bunu batı V1 Buzz Bomb diyordu. Tam türkçesi V1 vızıltı bombası. Bu roketler, minik uçak şeklindeydi ve insansız uçuyorlardı.  14 metre uzunluğunda benzin ile çalışıyordu. v1 300 km, v2'de 1000 km menzili vardı.  Radyo kontrolü olmadığı için açı hesaplarından sonra rampalardan fırlatılırdı.  O dönemde kimsenin görmediği türden roketlerdi ve 8 ay boyunca İngiliz halkına kabus dolu anlar yaşatmışlardı. Bu silahın icadını Wernher Von Braun yapmıştır. Wernher Von Braun, savaştan sonra NASA'da görev almıştır ve uzaya fırlatılan ilk roketi  kendi dizayn etmiştir. Proje içindeki önde gelenler; Maria Orsiech (Lider) Hermann Göring (Hava Kuvvetleri Komutanı) Martin Bormann (Nazi Partisi Başı) Heinrich Himmler (Waffen-SS Komutanı) Wernher Von Braun (Mühendis "Roket") Diğer kişiler; Traute (Vril Bayan) Sigrun (Vril Bayan) Gudrun (Vril Bayan) Hans Kammler (Komutan) Reimar Horten (Pilot) Herman Oberth (Mühendis "Roket) Mengele (Bilim Adamı) HeisenBerg (Bilim Adamı) Rudi Beichel (Mühendis "Roket) Walter Dornberger (Mühendis "Roket) Werner Dahm (Mühendis "Roket) Konrad Dannenberg (Mühendis "Roket) Ernst R. G. Eckert (Mühendis "Roket) Willy Messerschmitt (Mühendis "Uçak") Alexander Martin Lippisch (Mühendis "Uçak") Hans von Ohain (Mühendis "Uçak") Hans Multhopp (Mühendis "Uçak") Kurt Tank (Mühendis "Uçak") Otto Hahn (Kimyacı "Atom") Fritz Strassmann (Kimyacı "Atom") (Mühendis "Elektrik") Kurt Lehovec (Mühendis "Elektrik") Kurt Blome (Doktor) Hubertus Strughold (Doktor) Adolf Hitler'in Vril örgütünden en başta istediği, uzaylıların sahip olduğu teknolojinin  bulunması. Bölüm 2 : V1 Vızıltı bombasından bahsettik. V2'de dünyanın ilk balistük füzesi. Atmosferi aşan ilk füze. Ama bunlardan da üstün bir füze projesi daha vardı. Savaşın sonuna doğru A-10 (New York Roketi) yapılıyordu. Adı üstünde New York'a gönderilcek olan füze. Füze projeleri arasında "Mars Rocket"te vardı. Düşmanları için bile, alman bilim adamları saygı duyulan insanlardı. + Ancak inanılmaz başarının kaynağı neydi ? + Sadece diğer ülkedeki, meslektaşlardan daha mı zekilerdi ? + Araştırmaları için daha fazla fon ve kaynak mı alıyorlardı? + Yoksa bazı "Antik Astranot Teoristenleri"nin de inandığı gibi; diğer güçler,  muhtemelende dünya dışı, güçler tarafından mı yönlendiriliyordu? Linda Moulton Howe (Araştırmacı) : Hitler'in her zaman söylediği, en gelişmiş teknolojilere erişimi olduğu, Nazileri 2. dünya savaşında muzaffer kılacağı idi. Ve sanırım burda sorulcak en önemli soru;  Kütlesel insan topluluklarına, bir gün dünyaya hükmedecekleri sözünü veren Adolf hitler,  bu güveni nerden alıyordu ? Jan Van Helsing kitabından; Almanyada "Kara ormanları" bölgesi kazasında, savaştam tam 3 sene önce, Freigbörg isimli kasabaya bir uçan daire düşer. Naziler orayı karantinaya alır. Disk şeklindeki uçak görülür. İçinden farklı varlıklar çıkarılır ve bunlar araştırılmaya başlanır. İşin iginç tarafı şudur. Uçan diskin düşceği yer çoktan Waffen-SchutsStaffel tarafından karantina altına alınmıştır. Waffen SS (SchutzStaffel) Kaza enkazı, Nazi'lerin gizli büyük karargahı "Wewelsburg"a götürülür. - Karargah hakkında ek bilgi; Heinrich Himmler, bu karargaha gelir. En alt kattaki salona kendisini zincirletir. Tüm gece kimseden habersiz orda zaman geçirir. Onun orda ne yaptığı hakkında hiç bir bili yoktur. Nöbetçi askerler Himmler'in çığlıklarını duyarmış. Kitaba geri dönersek; Nazi alman bilim adamları karargahta, cisimleri incelemeye başlar. Bölüm 3 : Bilim adamlarına göre idia edilen; Vril'in enerjisi elektiriğe dayanmıyor,  enerjinin doğada bulunduğuna inanıyorlardı. Kara ormanlarındaki kazadan sonra. Bilim adamları anti-yerçekimi deneyleriyle uğraşmaya başlamışlar. Bilim adamlarından biri Avusturlayı Viktor Schauberger'di. Viktor'un denee bakış açısı hayvanlar tarafındandı. + Kafasındaki soru; hayvanlar nasıl suda ve havada asılı kalırlar? + Balıklar çok aşırı akıntı olan nehirde 1cm bile kaymadan nasıl duruyorlar? + Balıklarmı suda yüzüyor yoksa sumu balığı yüzdürüyor?  Viktor'a göre balık yüzmez, yüzdürülür. Kuç uçmaz, uçturulur. Bu gücü makinalar üzerinde düşündü. Havayı özel şekilde hareket ettirin ki, araç itilmesin, çekilsin. Günümüzdeki arabalar, uçaklar, gemiler itilerek gider. Viktor, bir tür vortex makinası geliştirdi. Başka bir değişle "Suni Kasırga Yaratıcısı". Vortex hareketleri ve dönüşüm hareketlerinim, su ve cıva gibi sıvılarla depolanabildiği bir sistem. İcat edilen Vortex Makinası Viktor Schauberger, antik çağlara uzanan icatlara ulaşmaya çalışmıştır. Projelerden biri; Repulsine, yani tepkisel hareket. Denizaltı ve uçağa dikey konumda yerleştirilince, dikey vakum alınacaktı. Denizaltı ve uçak eneriji bu makine ile çekicekti. Yaptığı Vortex Makinası onu "Uçan daireler yapan kişi olarak anılmasına sebep oldu." Bu icat gerçekten o yıllarda, devrimsel bir düşünceydi. Viktor, Antik Hint eserlerini ve yazılarını inceler, onarında bir tür havada yüzen manyetizma  kullandıklarını ve yer çekimini baş edebildiklerini okumuştu. Hindistan'da bulunan "Sanksritçe" yazılara göre, Dimanas denilen uçakte, binlerce yıl önce benzer bir çekme gücü kullanılmış Sanksritçe Alfabesi. Vril eski yazıları "Sanksriçe gibi" almancaya tercüme etmeye çalıştılar. Ve sonuç olarak; bu bilgileri birleştirerek kendi uçan disklerini yapmaya başladılar. Part 4 : 1939 yılında, kazadan tam 3 yıl sonra, naziler uçan daireye benziyen uçaklar geliştirdiler. İlk yaptıkları uçağa "Haunebu I" ismini verdiler. Haunebu I ve diğer çeşitleri. Yapılan ilk uçan daire, 20metre uzunluğunda ve 8 kişilik personelle donatılmıştı. Araştırmacıların yorumu; Bir tür kapalı devre yıldırım sistemi gibiydi. Üstü kubbe şeklinde, yanları pencereli bir klasik. Ve bu iki küre, elektronlar ve positronlar üreteceklerdi. Pozitronlarda kürenin üst kısmına yükselicekler ve havada yüzeceklerdi. Part 5 : Bu gamalı haç "Swastika", Nazi Partisinin sembolü. + Peki Adolf Hitler, bu sembolü neden seçti? + Anlamı neydi? Adolf Hitler'e göre, sarsılmaz Nazi Sembolüdür. Ama orjinalinin farklı bir hikayesi vardı. Bu hikaye tam 3000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Gamalı haç, antik Hindistandan, "Sanksrit" bir kelimedir. Anlamı; "İyi bir gelecek"di. Bu sembolün ilginç tarafı, dünyanın her yerinde rastlanması. Hindistandan, İrandan, Mısırdan, Amerikadan yani tüm antik kültürde. + Bu antik kültürler arasında kıtalar olmasına rağmen, sizce nasıl bu sembol, bir birlerine  ulaşmıştır ? + Peki ya Adolf Hitler, bu sembolün, dünya dışı varlıklarla ilgisini biliyorlar mıydı ? Antik sanksrit yazılarına göre; gamalı haç sembolü, dünya dışı varklıklarla ilgiliydir. Hindu tanrısı "Brahma" gibi. Brahma Dünya dışı varlıklar adına, tapınmalarda kullanılırdı. William J. "Bill" Birnes; Teorilere göre, shirli bir güçtü ve de bu sembol onlara, dünya dışı varlıklar tarafından verilmişti. Düşmanı, şeytanı alt etmeye yarardı. Verdiği, sağladığı güç, sadece hayatı sürdürmek değil,  hakim kılmayada yarardı. George Noory; Hitler'in antik, mitolijiye, kültlere, daha da önemlisi, bilgi ele geçirmeye yönelik takıntısı vardı. Öyle bilgi ki, herkesten önce kendisi kullanabilecekti. Dolayısı ile tüm dünya çapında inanılmaz miktarda zaman, para ve enerji harcardı. Almanya'ya öncelik verecek, her tür bilgiye ereşebilcek yönünde ... Bölüm 6: Nazi liderliğine tavsiyelerde bulunan en başta gelen gruplardan biride "Gizli örgüt Vriller"di. Yukarda da verildiği gibi, bu gizli örgüt içindekiler ; Heinrich Himmler (Waffen-SS Komuttanı) Herman Göring (Have Kuvvetleri Komutanı) Martin Bormann (Nazi Partisi Başkanı) Ve örgüt başı Maria Orsiech. Vril topluluğu adını, 29. yy'da yazılmış bir kitaptan alıyordu. Edward Bulwer-Lytton tarafından yazılmış olan; "Gelmekte Olan Irk" adlı kitaptan. Edward'a göre bu kitap, güçlü ve hakim bir ırktan bahseder. Vril oalrak bilinen, mistik bir antik enerji formundan kullanabilir ve kontrol edilebilir bir enerjiden... Sanki bir mühendisin elektiriği ısıtmak veya soğutmak için kullanabilceği, Veya ses çıkarmak veya başka şeyler yapmakta kullanabileceği gibi, Tek bir enerjidir ama bir çok şekle dönüştürebilir. Vril topluluğu bu vril gücün, makinelere ve cihazlara güç sağlayabileciğine inanıyorlardı. Bunu da uçaklarda ve uçan dairelerde kullanmak istiyorlardı. İnanışa göre; Vril bu enerjiye erişim sağlıyabilirdi. Çünkü onlar Aldabaran Yıldız Sisteminden gelen uzaylıların soyundandılar. Dünyaya uzak geçmişte gelen bir uzaylı grubun soyundan... Bu saf, ari ırkın, üyeleri "Arian"lar olarak bilinmekteydi. İnandıklarına göre arian arkı büyük bir güce sahipti. Vrillerin amacı ise, Nazileri kullanarak bu arian ırkını dünyanın hakimi haline getirmekti. Adolf Hitler 1933'te iktiradara geldikten sonra, Vril ve Hitler yandaşlarını, dünya çapında bir  uzaylı teknolojisi araştırması için vesaretlendirdi. Alman bilim adamları ve araştırmacıları, bütün dünyayı antik yazıtlar ve eserler için araştırdılar. Örn; Kutsal Kase, Ahit sandığı gibi. Ek bilgi; - Ahit sandığı, mısırlılar zamanında pramit içinde kullanılıyordu.  Ahit sandığın görevi, su yatağından aldığı enerjiyi, yukarı, pramitin ucundaki altın kütleye  göndererek, Mısıra elektrik vermesi. Mısır, meşale, ateş gibi ilkel aydınlatma araçlarını kullanmamaıştır.  Onlar ellerinde ampul taşırdı. bu ampuller ise kablosuzdu. Elektriği pramitten alıyordu. Ayrıca Mısırdaki, İskenderiye Feneri bu amaçla kullanılmıştır.  Denizcilere ışık ile yol bulmada yardım amaçlı.   Indiana Jones filimine baktığımızda, Naziler soğuk savaşlarına odaklanmış, dünya etrafındaki gizli kült keşifleri, ahit sandığı peşinde koşulması, gizli kütüphaneler, uzaylılar... tüm bu filmler kurgu, ancak hepsi büyük ölçüde gerçeklere dayanıyordu. Ahit Sandğını bulmak, Hitler'de saplantı halindeydi. Bir dini inanç olmaktan çok daha önemliydi. İnanca göre Ahit sandığa bir tablet yerleştirğinde, sandık tehlikeli bir boyut alır. İnsanları öldürücü şekilde çarpmaya başlar. İçinden ilginç sesler gelmeye başlar. Indiana Jones Filminde, Tanrıyla konuşmak için bir cihaz olduğu söylendikten sonra, daha ileri gitmemişlerdi. Bölüm 7 : Wewelsburg kalesindeki karargahda, SS Komutanı Heinrich Himmler, uzaylılarla bağlantı kurabildiklerini iddia eden medyumları, falcıları getiriyordu. Bunlardan biride Vril toplumunun etkileyici üyelerinden biri olan Maria Orsiech'di. Maria Orsiech, Vrilican veya Kadın Vriller denilen bir grubun başıydı. Güzel kadınlardı ve saçlarını da çok uzatırlardı. Çünkü uzun saçlarının evrensel Vril enerjisine, bir anten işlevi, gördüklerine inanıyorlardı. William J. "Bill" Birnes; İnançlarına göre; uzaylılar, insan olmayan güç, burada dünyada bulunmaktaydı. Eski teknolojiden esinlenerek dairesel şekillerde, Uçan daireler yapmasına ilham verenlerde onlardı. Schauberger'e ilham verdiler. Diğer araştırmacalara da ilham verdiler ki bu disk şeklinde ki cismin uçabilceğini görsünler. Birr tür Anti-Yerçekimi veya havada yüzme benzeri bir teknik sayesinde... Almanlar müttefiklerden oldukça ileri seviyede bir teknoloji geliştirme yeteneğindeydiler ki  insanlar; "uzaylılar tarafından yardım edildiğini" söylüyorlardı. Sahip olduğumuz bir açıklama ise Herman Obertht'dendi. Dr. Obertht alman roket geliştirme programındaydı. Herman Obertht dedi ki; "Diğer dünyalardaki insanlardan yardım edildik." Part 8 : Mümkünmüdür ki, Naziler dünya dışı varlıklarla iletişim kurmuş olsun. + Eğer öyleyse, almanlar diğer gelişmiş uzaylı teknolojilerine erişmiş olabilirler mi ? + Adolf hitler, dünyanın en önemli ölümcül silahını inşa etmeye ne kadar yaklaşmıştı? Berlin, 1938. Dünya atom çağına ilk adım. Alman kimyacısı Otto Hahn ve Fritz Strassmann'ın, uranyum atomlarını ayırdıklarında ve füzyonu bulduklarında, Yani nükleer enerjinin temel dayanağını... Michael Dennin (fizikçi); Atomlar parçalandığında veya tekrar birleştiklerinde, bir miktar madde kaybı olur. Enerji ve kütlenin; kütle çarpı, ışık hızının karesi, oranında birbiriyle ilgili oldukları ortaya çıkar. Işık hızı ise çok büyük bir rakamdır. Bu yüzden de küçücük bir kütle kaybı, çok büyük enerjilere denk gelir. Keşfin Haberleri, dünya bilim çevresinde süratle yayıldı. ABD'de Alber Einstein, başkan Franklin Roosevelt'i 02 ağustos 1939 tarihli bir mektupla uyararak; Almanların kaydettiği ilerlemenin, çok güçlü yeni bir silahın doğmasına yol açabilceğini bildirdi. Einstein'dan; Eğer başarılı olurlarsa, atmosferin radyoaktif zehirlenmesi, yeryüzünde yaşayan herkesin nefessiz bırakılması, teknik yönden mümkün hale gelecektir. "if successful radioactive poisoning of the atmosphere and an annihilation of any life on earth, has been brought within the range of technical possibility" Buda video; http://www.youtube.com/watch?v=D3U67ORqQCA + Nasıl oluyorda, Berlin'deki alman bilim adamları, bu buluşu herkesten önce yapabiliyorlardı? + Bu gerçekten yeni bir çığır mıydı? + Yoksa bilim adamları antik bir inanılmaz güç kaynağını yenidenmi buluyorlardı? Bölüm 9 : Deforme olmuş iskeletler... Pakistan'da, Mohenjo Daro'daki camlaşmış kayalar... Hindistan'ın antik şehri Orapa'nın kaplayan radyo aktif toz ve İncil'de geçen şehirlerden Sodom ve Gomorrah... Antik astranot teorisyenlerine göre; İlk atom bombası infilaklarıi 1940 yıllarında değil,  binlerce yıl önce olmuş olabilir. Bu şehirlerde; Mohenjo Dora, hurapa, Codici gibi yerlerde, insanların yerde ölü olarak yattıkları görülmüş. Sanki bir felaket, tüm bu şehri teslim almış gibi... Bazı teorisyenlere göre  Sodom ve Gomorrah'ada onlar ölüdeniz'in ucundaki bu 2 şehir, bir tür nükleer infilak ile bu bölge haritadan silinmiştir. Bir çok yaşam aniden tuz sutünuna döndü. Fikirlerindeki düşünce, bir nükleer infilakta; insnalar aniden buharlaşır, toze döner, mineralize olur. Bir atom bombası patladığında, ısı o kadar yoğundur ki, kumdaki silikonu eriterek cam haline  dönüştürür. Bazı raporlar var ki; kumda bu tür camlaşmanın olduğu yerler bulunmuştur. Mesela hindistan gibi. Ancak eğer böyle yerler mevcustsa, bu Sanskrit yazıtlarında yazıları teyit eder. O zamanlarda yaşayan insanların, zamanımızın nükleer silahlarını çağrıştıran, Bramastras denilen silahların olduğunu... Hindu yazıtlarına dayanarak Bramastralar tanrılar tarafından getirilmişlerdir. Peki ama bu doğaüstü varlıklar kimlerdi? Bu Hindu tanrılarının çoğu insanlardan farklıdırlar. Çoğu zaman mavi deriye sahip oldukları şeklinde tarif edilirler. Adolf Hitler'de aynı antik konulardan bilgi sahibimiydi?  Nazi almanlarının Hindistan ve Afrika'ya bilimsel gezilerinin sebebi bu olabilir mi? Bölüm 10 : George Noory; Naziler bir şey peşindeydiler, eskilerin ortaya koyduğu ve kaybolan  teknolojileri arıyorlardı. Ve de bulmak istiyorlardı. Hem de çok süratlı bir şekilde... Ortadoğu boyunca, aynı zamanda Hindistan'da da cin hikayeleri var. David Hatcher Childress; Bu cinlerin shirli güçleri var, lambaları var,  uçanhalıları ve benzeri şeyler. Dolayısı ile benim aklımca, bu antik cinlerin, bütün o araçları ve uçakları ile antik çağ uzaylıları olması mümkündür. Acaba Hitler ve Nazileri, hiç antik ve atomik sır geçirebilmiş miydi ?  Acaba nihai silahı geliştirmeye ne kadar yaklaşmışlardı ?  Ve uğraşlarının ne kadarı dışardan yardımla desteklenmişti ? 1942 yılının şubat ayında düzenlenen gizli bi konferansta, alman fizikçi Werner Heissenberg bir nükleer reaktör yapımından bahsetti. Füzyonu kontrol etmek üzere tasarlanmış... Uranyumun da plütonyuma dönüştürülmesinden... Atom bombasının çalışme prensibi, ana husus uranyumu bölebilmenizdir. Dolayısıyla bu reaksiyonun başlaması için, bir tetikçiye ihtiyacınız var. Kritik kütleye sahip olmanız gerekiyor.  İkisi bir arada olduğunda, bir kez başlattığınızda; bir sonraki reaksiyon, bir sonraki reaksiyon... Yani... arka arkaya dizi patlama. Hitler artık atom bombası sahibi olması eşiğindeydi. Ama almanlar aniden geliştirmeyi durdurdular. Peki almanlar neden atom bombası programınından vaz geçtiler ? Önden gelen çoğu tarihçiye göre, yüksek maliyet kaybedilen inanç ve savaş gücünün azalmasıydı. Diğerlerine göre, alman bilim admaları yetersizdi. Hatta muhtemelen, nükleer bir silahla Hitler'in neler yapabilceğini tahmin ederek programı  sabote ettiler. Ancak belkide alman bilim adamları, bazılarının ileri sürdüğü gibi, dikkatlerini daha da ileri bir  silahımı yöneltmişlerdi ?  Hitler'in ordusunun uzayda seyehat etmesine olanak verecek ve zamanda ? Okuduğunuz için teşekkürler..

Google Plus'da Paylaş

Yazar Sezer Deniz Önal

Yazar hakkında bilgi yazılacak.